hepsini seçip yazdır diyince yazdırmaz mı?

hepsini secip sag tus yapinca oyle bir secenek cikmiyor ki :/

zamzar'ı kullanarak birleştirebilirsin.

online2pdf.com

tam emin değilim.

O kadar uğraşacağına şimdiye bitmişti. :)

bunları birleştirmek için harcayacağın süre tek tek yazdırmaktan uzun sürecek.

7-8 gün

Saatte 18 km yürümek nasıl bir yürümektir? Vay babam..
Dinlenerek yürüme vs. dersek günde 5 saat en fazla yürünebilir..
Ortalama hız dersek bu da 3 km. eder..
Günde 15 km'den, 23-24'den günde zorlanmadan yürünür..

aylin kotil 17 günde istanbul ankara arasını yürümüştü 450 km civarı..

www.hurriyet.com.tr

Gunde 350 kilometre yurursen 1 gunde

sakatlanırsın yıvrım.
günde 3-5 saat yürüsen, 6-8 km/s desen, tırmanmalarda yarıya, inişlerde dörtte üçe indirsen hızını,

25 km gibi bir yol gidersin, sağlıklı, iki hafta. rahat rahat. püfür püfür.

günde 50 km yol yapsan mesela, 3 güne sakatlanman garanti bence.

ortalama bir insan tempolu yürürse saatte 5-6 km gidebilir.
kondisyonu iyi ise günde 5-6 saat yürüyebilir.
yani en iyi şartlarda günde 30-40 km yol alabilir.

spx outlet olmasın?
www.spx.com.tr

kapandı orası sanırım.

yandaki daha küçük olan mağazaya taşınmıştı en son.

Kapandı orası ama hemen yanına sisline diye bir yer açıldı onun içinde satılıyor

ahmed valve diye bir araştırıver. Patenti sonlanmış, türk üretimi yapılabilir.

ses çıkarmayan aerotor, yani diş hekimlerinin bızzzt yaptığı aley.

sebep: herkes bundan korkuyor.

aleti gerçekten yapmanızı mı istiyor yoksa faydalı bir fikir mi istiyor ikisi arasında fark var.
bölümünü de göz önüne alarak aklıma gelenler.
Boyutları ayarlanabilir ortopedik protezler (şu anda her ameliyata yaklaşık 8 tane sokuluyor doğru boyutu belirlemek için)

ameliyat robotları (bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/Da_Vinci_Surgical_System)

daha güvenli koter sistemleri (akımı kontrol edebilen veya akım yerine lazer ile çalışan atıyorum. )

görüntülemede kullanılabilecek sistemler
tüm vücütu otomatik bir bant yardımı ile tarayabilen röntgenler mesela
ya da daha az radyasyon kullanımı ile röntgen çekimi

uzaktan erişim ile hasta kontrol sistemleri (nabız, tansiyon, kalp ritmi ölçerler)

ameliyathane cihazları
akıllı neşterler (el titremesini azaltan, kesik boyutunu ayarlayan ölçen birşey mesela)
akıllı kateterler (atıyorum kateteri sokacaksın kendi kendine damarda yol alacak)

daha gider bu..

NEMS&MEMS üzerinden gidebilirsin belki, ben nanomaterials dersi için onları araştırmıştım, direkt olarak hedefe -mesela kanserli hücreye- ilaç gönderme ya da vücuda belirli saatlerde belirli ilaçları otomatik olarak verme gibi. ne bileyim, nems&mems için daha farklı kullanım alanları olabilir mi? mesela beyinde olan bazı tıkanmaları -ameliyatla açılamayacak durumdalarsa mesela- açılması gibi? bilemedim. ya da genetik bozuklukları anne karnında gidebilmek için, kromozomlar, rna, dna vs ile direkt oynayabilmek, gibi..

hatta abartıp michael crichton'ın av adlı romanını da tartışmıştık, onda da güzel şeyler var fikir olarak.

emo nn istediği dersleri mezun olduktan sonra alabiliyorsun misafir öğrenci olarak.

EMO'dan smm belgesi alman gerekiyor onun için. sonradan alman zor sanırım artık, belli bir takım elektrik derslerini almanı istiyorlar uğraşman gerekir.
Ne iş yapacağına karar verip ona göre ders alman doğru olur

hıfzıssıhhaya gidebilirsin resmi bir rapor alma şansın var

Ilerde isinize yarayabilir: apartmandakopekbeslemek.blogcu.com

avıkat ile korkutmak türk insanının en azvallı tehditlerindendir. çünü avukata gidince dünyaları sahip olduklarını sanır.

bi kere o yöneticiden apartman yönetmeliğini iste. eğer apartman yönetmeliğinde evcil hayvan beslenemez yazmıyorsa onu çıkaramaz. ayrıca sonradan eklenmiş olması (siz köpeği aldıktan sonra) geçerli değildir.
bunun dışında haytap'dan (web sitesinden bu konuda çok ayruıntılı yazılar okuyabilirsin.
köp

apartmandaki o dışkı köpek kakası ise senin "olmadığını değil" onun olduğunu kanıtlaması gerekir. ama sahte delili olmaması açısından sen de istersen yaptır test. ama bir işe yaramaz. ssonuçta ikiniz de herhangi bir dışkı alıp test yaptırmış olabilirsiniz.

sonuç olarak bırak avukatla uuğraşsın. vukata para kazandırır işte ne güzel. köpek havlamıyorsa bir tane dışkı yüzünden bir bok yapamaz.

yazıom hatalarını mazur göün. gözüm görmüyor. bakmadan yazınca da afarkediyorum hata yaptığımı ama düzeltmekle vakit kaybetmek istemiyorum. mesaj da atmayın. mesajlara bakmıyorum şu sıralar. en güzeli haytap sitelesi ve benzer sitelerdeki "köpekleri apartmanda tutmak" ile ilgili oyargı kararları. kendinzi bile avukatın karşısına geçip yargı kararını verirseniz o adam size bir şey yapamaz.

bırakınız sayın yöneticiniz önce avukata gidip bir kafasını alsın.

siz gerekli sorumluluklarınızı yerinize getirdiğiniz takdirde (tasma, gerekirse ağızlık, eğitim sertifikası vb) eğer 'apatmanda evcil hayvan beslemek yasaktır' ibaresi apartman yönetim defterinde yoksa bir skim yiyemez. bu karar da sonradan alınabilecek bir karar değil, isterse tüm apartman sakinleri ortak imza toplasın. ha öyle bir ibare varsa da kiralık ev arayın tez vakitte. yolcusunuz.

şimdi şöyle bir şey de var. köpeği ben sahipleneli 2.5 ay oldu. Yalnız hemen alt katımda da köpek var ve o köpek 3-4 yıldır bu apartmanda. Kat Yönetmeliğine yeni eklendiğini biliyorum ama akşam getirecek, bakacağım. Böyle bir durumda benim köpeğin 2.5 ay önce gelmesi mi ilgilendirir, emsal teşkil etmesi açısından alt kattaki köpeğin 3-4 yıldır burda olmasına göre mi değerlendirilir ?

hayvanın sahibi olduğuna dair mutlaka ilçendeki belediye veterinerliğinden yazı al. Dava falan gibi süreçlerde bu sayede dava sonuçlanana kadar hiçbirşey yapamazlar. Ama apartman hayvan sevmiyorsa uzun vadede bezdirirler seni.

metronet diye bi sey varmis, kullanmadim ama enteresan bir mimarisi var duydugum kadariyla. telefona ihtiyac yok, bir modem geliyor, o modemi bildigin prize takiyorsun ve internettesin. bu kadar. bi arastir istersen.

@chronic unholy Dostum bununla ilgili sözlükteki başlığı okuyan insan buna hayatta bulaşmaz.

kablonet
fiber
opsiyonların yoksa en iyisi yine ttnet. Sonuçta herkes altyapıyı onlardan alıyor. Doping kullandım bir sene tam bir facia idi.
Bir de turkcell vınn'lara bakabilirsin onların kampanyaları oluyor arada sınırsız internet vs gibi

@gitti gelecek Kablonet yok, fiber de öyle. Herkes altyapıyı ttden alıyor da. Herkese teknik desteği ttnet vermiyor.

biri adslden memnunum 3 yıldır kullanıyorum. internet kesintisi yaşatmadı. faturalar biriktiği halde devam ediyorlar. ben kampanyalara göre almıştım sen yine de uygununu araştır. malesef hat ücreti oluyor hepsinde ah kaçabilsem :(

2009 yılından itibaren Smile Adsl kullanıyorum herhangi bir sıkıntı yaşamadan. Teknik arızalar konusunda yardımcı oluyor ama Ttnet yine malesef en iyisi görünüyor hala. Tercihini aylık ödemelerine ve İnternet kullanıma göre yapman iyidir. Aylık 45 lira 8mb internet 1 kişi için uygundur baya.

2002 de Doğan marka 99-2000 model civarı bi aracı 9 milyara almıştık yanlış hatırlamıyorsam.

2000 model yaris almıştık 18.500 dü.. sonra 2005 de 202 model corolla almıştık 14 dü sonra 2011 de 1998 model fiesta aldık 10 du amk nasıl iş siz düşünün

@UP hepmi fakirlediniz lan. :D

Şaka bir yana Bu araba fiyatları nasıl olduda bu kadar fırladı

1998 yılında doğan marka aracı 1 milyar 16 milyona almıştık, ama paspas, sağ ayna ve karter muhafazası hariç

2005 yılına kadar arabalara doğru düzgün zam yapılmadı hatta hiç yapılmadı..zaten ekonomi çok ta parlak değildi..2005 yılının sonundan itibaren ekonomi biraz kıpırdayınca fiyatlar uçuşa geçti..

2000 Ferrari - 270 bin tl

2002'de sıfır fiesta almıştım 18.000 liraya, baz fiyatı 16.500 falandı sanırım.

Hepimizi öpen şey aslında ötv. Dün bakmıştım Mercedes A serisi fiyatlarına. Vergisiz 39.800 tl olan araba, vergilerle beraber 66,600 tl oluyor. Bizi kucağa alan firmalar değil, devletin kendisi.

@up şimdinin 50 bin tl sine denk geliyorsa hemen hemen aynı para şuanda sıfır corollalar 55 bın tl fln

ikincisi reckoning one day - asaf avidan

www.facebook.com
Cerrahi bir konu varsa tek geçerim.

4 dönem harç yatırman gerekir sanıyorum.

bazı okullarda önce ders seçiyorsun, sonra para yatırıyorsun. sonuç olarak yüksek ihtimal para yatırman gerekiyor.

son iki dönemdir öyleydi, 6 dönem harç yatmayacak denmişti. sonra yine değiştirmişler, 4 olmuş o. benim de 5. dönemim, gittim yatırdım dekontumu verdim kaydı öyle tamamladım. sistemde borç gözükürken kaydını nasıl yaptırdın onu bilemedim ama. bence git bi konuş asistanlarla falan.

bu arada o parayı geri iade edicekler bi ara, ama şu an yatırman gerekiyordu dediler bana mesela.

ben de ilk 3 dönem harç yatırmıştım, normalde parayı yatırdıktan 1 saat sonra falan açılıyodu kayıt ekranı. Şimdi gazi'nin sitesini didikleyince gördüm "Yüksek Lisans (Tezli) olup 3. ve daha fazla yılında eğitimine devam edenler belirtilen harç miktarını ödeyeceklerdir" yazıyor önceki duyurulardan birinde

10-12 arasi cıkar

Kaç shot çıkar bilmem ama tek kişi için bence 35'lik yeterli kafayı kurtarmak için.

50lik shot bardaklarından 7 shot; 100lüklerden 3-4 shot cikar

4-5 cl bir shot 9-7 arası makul

@otonom

3 kişiyiz aslında. artık kalan yüzdeleri bira ile kapatmaya bakacağız :)

teşekkür ederim yanıtlar için.

3 kisi 3'er shot atar. yanina da 2-3 bira eklerseniz keyiflenirsiniz.

Görüntü işleme derim ben geniş ve aktif bir alan

görüntü işlemeden alsan daha iyi olur ama daha zor olur muhtemelen

2si de gayet aktif ve geniş. Ses konusunda biraz detaya inersen bu açıdan konuşabilirim.

Ümmü Gülsüm sanırım aradığın kişi

bi de feyruz geldi aklıma lübnanlı

ümmü gülsüm veya fairuz değil ondan eminim. Bahsettiğim kişi ikisini de tanıyor, ben de sorduydum ama onlar değil. Fonetik olarak yukarıda yazdığıma benziyormuş ismi dediğim gibi.

Buldum buldum!
Line Monty imiş,
www.youtube.com
fr.wikipedia.org

zincir mutlaka alın.

köfte sucuk falan güzel oluyor hatta mangal et götürün kendiniz yapın bir kuytuda zira yemek pahalı.

kayak takım sanıyorum kiralanıyordu otelden arayıp konuşun fiyat falan nedir...

kartepe'de hava kaymak için hiç uygun değilmiş, kar yok gibi birşey diyorlar. www.skiciyiz.biz

haftasonu kalacaksanız uludağ'ı tavsiye ederim. hem daha fazla pist var hem de fiyatlar daha makul.

odtü misafirhanesine yer sorabilirsiniz son dakikada yer açılabiliyor

Okulların 15 tatil dönemlerine denk geldiğiniz sürece yani kayak turizminin sezonu olur mümkün değil o fiyatlarda dağda otel bulamazsınız sadece Uludağ değil hepsinde bu şekilde.
İstediğiniz fiyatlar için sezon dışı yani aralık veya mart hafta içi bakmanızı tavsiye ederim, dağdaki bir otelde kalmak istiyorsanız.

peki o zaman uludag veya kayak olaya dahil olmasa, tatil icin nereyi onerirsiniz?

euphoria deneyebilirsin. Çok eski bir koku o bence değiştirip yeni alternatiflere bakabilirsin bir parfümeriye gidip.

one çocuk parfumu ..bebek pudrasi gibi kokmakta..
şuna geç.
www.hepsiburada.com

bleu de chanel
212 men

bvlgari aqva çok süper parfüm ama pek kalıcı değil aklınızda bulunsun.

abi olay klimayı almak değil ki
olay elektrik faturası

samsungun 699 tlye 900 btu su sizin için yeterli. bütün klimalarda montaj dahil fiyattır ama burası türkiye alırken sor mutlaka.

asıl sorunu söyleyim ben sana servislerde 1 aydan fazla sıra var taktırmak için. Hangi markanın servisi daha müsait ise ondan al derim ben

gittigidiyor'da regal marka buldum bi tane ama iyi midir? güvenilir mi?
Amacım minimum süre ve minimum fiyat :)

markadan çok elektrik tüketim değerlerine göre kıyasla. her markanın modelin belli. 11 btudan fazlası da gereksiz 9 yeter bence.
2)takarlar
3)kendin görüp alsan daha iyi olur

bi de çin malı olanlar biraz gürültülü oluyor

toshiba ras serisi var. fiyatlar bayaa uçuk ama, elektriğini kendi üretiyo adeta. 70 vat harcıyo saatte.

kesinlikle ucuz diye çin malı klima alma pahalıya patlar,paran varsa inverter yok hesaplı isterim diyorsan bilinen türk markalarına bak.aldığın yer takma işini halleder merak etme.

kanyon ve akmerkezdeki sony bayisi bir sorun çıkmaz.

Kendini sınıfta bırakmadığında, sınıfta bıraktığından daha farklı bir şey geçecek mi eline? C Altındaki dersleri sonra da alırsın istersen.

ODTU Sistemini detaylı olacak bilmiyorum ama bence kalmak mantıksız.

yani seneye 1.sınıfı tekrar alırsam 3.25-3.50 arası bi ortalamayı rahat yapacagımı düşünüyorum.o yuzden sınıfta kalma seceneği aklıma geliyor

o ilk aşamada gelen pozitif bir düşünce heyacanıdır genelde %90 aynı notları alırsın aşağı yukarı. Bir an önce derslerini verip bitirmeye bak sonu yok o ortalama yükseltme falan işlerinin.

sınıfta kalacağına dersleri yükseltmeye al diyeceğim ama bu sefer bu yıldakilerle baş edemezsin

Şöyle söyleyeyim sana genç arkadaşım ben de ODTÜ mezunuyum ve ilk sene ortalamam yaz okulu ile birlikte 2.26 olmuştu. Uzatmadan 4 senenin sonunda 3.22 ile okulu bitirdim. Bilgisayar mezunu değilim ama sizin bölümü de gayet iyi biliyorum, ilerleyen zamanlarda halledersin ortalama işini. Yaz okuluyla satisfactory olabiliyorsan eğer sınıfta bırakayım mı kendimi falan gibi bir soru hiç aklına gelmesin. Gereken ortalamayı toparlarsın zamanla, olmadı derslerden bazılarını(çok lazımsa) tekrar alırsın. Kaldı ki bu derece havadan uçma derim, belki ilerleyen dönemlerinde elinde olmadan sınıfta kalacaksın ve bu sefer daha da çok uzatmış olacaksın okulu.
Ama illa merak ediyorsan şunu da açıklığa kavuşturayım sınıfta kalmak her ne kadar akademik hayatında bir leke de olsa yurt dışı meselelerinde çok da büyük bir önemi olmuyor. Yurt dışında eğitim işi şansa ve bursa bakar.

çok teşekkür ettim ilgilendiğiniz için,galiba haklısınız en iyisi kalma fikrini aklımdan cıkarmak

2. sinif dersleri daha zordur 1. siniftaki cogu dersten temele ihtiyacuin olacak kendini sinifta birakman akillica ama karar senin extra calisirim dersen.

ama sunu bil ki harvardi bile bu ortalamayla bitirirsen hicbiryere giremezsin bu arada simdiden gre CS subject teste calis mutlaka bu test sonucun kabullerde etkili oldukca.

turistik vize ise maksimum 6 ay içinde 90 gün kalıyorsun, tekrar vize alman çok zor olur

@faaip de oiad

Sınır dışı derken, yani zaten elimde biletim olacak kendim gideceğim havaalanına kadar.
Burada insiyatif kimde olacak bunu merak ediyorum esasında. Oradaki görevli mi karar verecek? Çıkışta 92 gün durduğumu fark edip aha bu kaçak 2 gün fazla durmuş mu diyecekler? Nasıl karşıma çıkacak bu durum bunu merak ediyorum.

@gitti gelecek

Aynen turistik vize... Dediğiniz gibi 6 ay 90 gün.

@god loves ugly: oraya gittiğiniz pasaport kontrolünden geçerken polis anlıyor zaten. sonra sizi "misafir etmek" amacıyla sorguya götürüyorlar. burada sorguya çekildikten sonra gerekli işlemler halledildikten sonra hakkınızda işlem yapılıp sınır dışı ediliyorsunuz. bunun sonucunda süresiz schengenden men ve ya 5-10 senelik vize alamama cezası alıyorsunuz. bu ceza her türlü schengen ülkesinde geçerli. o yüzden bir daha neredeyse hiç vize alamayabilirsiniz.

benim duyduğum para cezası uygulaması varmış.

şengen için bilemedim de amerika için pek sorun olmuyormuş profiline bağlı olarak. 2gün içerisinde polise denk gelmez isen sınırdışı edileceğini de düşünmüyorum. ama tekrar vize almakta sorun çıkarabilirler.

bence tur şirketlerinden birini ara sor.

6 ay içinde 90 gün kalış hakkın varsa iki günlük gir çık yap en ucuz bilet bulduğun şengen dışı bir ülkeye

Anladım millet. Ben şöyle düşünmüştüm; zaten vizenin amacı benim ülkede kaçak olarak bulunmamamı sağlamak ve ben de 3 ay kaldığım bir yerden 2 gün gecikmeli de olsa çıkış yaparak niyetimin kötü olmadığını gösteriyorum. Yani mantıken 3 ay kaldığım bir yerde 2 gün yüzünden bu kadar yaptırımla karşılaşmam çok saçma. Biraz da bunun pasaport kontrolündeki yetkilinin insiyatifine bağlı olabileceğini ve çok önemsenmeyeceğini sanmıştım. Ama dediğinize göre öyle değil... Artık yapacak bir şey de yok mecbur bileti değiştireceğim. Cevaplar için çok teşekkürler.

Ayrıca şengen dışı bir ülkeye 2 günlüğüne giriş çıkış yap önerisi de harika :)

biliyorsunuzdur zaten de yine de yazayim benim aklimda kalmasin; vize multi degilse sengen disina cikip tekrar ispanya'ya giremezsiniz.

ayni sekilde benim peder bey, almanyada elinde olmayan sebeplerde 2-3 gun vizesi gectigi sekilde kalmis 85 senesinde; daha sonra 2006 da vize basvurusu yaptik her birimiz red aldik. daha sonra almanyada dava acilip bu yasak dava ile kaldirilmisti, sonrasinda schengen vize alabilmistik.

bilginize,

sistem genel, boyle bir durumda uzun bir sure schengen alamaz ve dava acmadan da bu yasagi kaldiramazsiniz. 2 gun gecmisle 60 gun gecmisin arasinda fark yok.

2 ay falan sürecek en az 30 haziran'da sınavı var yetişebilir misin bilmiyorum.
sonra temmuzda da direksiyon

bu dönem kayıtları geçti, sonraki sınavlar eylül civarı olması lazım.

edit: benim sorduğum kursta sürüş dersi vardı, zaten kursun amacı ders verilmesi, eğer ders vermiyorlarsa oraya yazılmayın hatta şikayet edin.

otomobil ehliyet sinavlari ile ayni donemlerde oluyor sinavlari, yani 2 aydan daha fazla bir sure olabilir.

kursta pratik yapma imkani olmuyor genelde, hic duymadim.

meyve salatası.

öle hayat mı olur ya, git arada biberli domatesli menemen yap, marketten tavuk al sote yap, sucuk yap, makarna da var tabi

@kakao çabuk bozuluyo panpa hazırlaması filan uzun bi de

@b w n s p hacı yapıyorum arada zaten de çok bulaşık çıkıyo ya bi de acıkmak zaten çiş susamak gibi bi ihtiyaç sonuçta gidereyim de bitsin diye bakıyorum düzgün bişeyler yiyesim varsa o bulaşığı yıkamayı da göze alıyorum zaten.

sigara böreği

@Adramelekh sorun orda zaten mutfağa adım atamıyoruz henüz biliyorum git temizle filan diyenler de olucak şimdi ama hacı ukalalık yapmak gibi olmasın ama bilmediğim şeyi sormaya geldim internette var tarifler zaten yapıp da yemeye kıyamadığım pilavlar yemekler oldu o derece hacı ama tercih meselesi 2dk yiyip karnımı doyurmak için 10dk bulaşık artı on dakka yemeği hazırlamak 20dk uğraşmak istemiyorum iki dakikada tüketebileceğim bir şey için.

ekmek arası tostta nugget iyimiş bayadır yapmıyorum tekrar başlayabilirim teşekkürler.


evet panpalar yeni fikir varsa bekliyorum.

ben de 2 farklı tavsiye vereyim

1- evlen düzene gir. (bu saçma gelebilir)

2- yemek ve bulaşığı iş olarak görme bence.
önce yemeklikleri çıkar ayrı ayrı tabaklara koy. gözüne hoş gelsin. sallana sallana yap bunları. çünkü hayatın tam kendisi bence yemek hazırlamak. sonra güzelce yap. masanı kur. aç tv de esra erolu yavaş yavaş ye.
bir yudum al bi şey düşün falan. daha sonra yine sallana sallana mutfağa git yavaş yavaş yıka bulaşıkları o ara yine bişeyler düşün.

demek istediğim şu aslında. ne gerek var aceleye. hayatı tadında yaşa. 2 dk da yemek yiyip atomu parçalarına ayırmaya yetişmiyorsundur herhalde.

Kaşarlı simit (hazır olarak var çoğu fırında) ya da sandviç.

bulaşığı dert etmemeye çalış 2 tane çataldan ne olacak ki? dopdolu bir sofya hazırlarsan bence her gün keyifle yersin. bi gün arkadaslarınla çık açık büfe kahvaltı yap bak ne kadar zevk alacaksın. yine de ısrar ediyorsan omlet yapabilirsin. bir gün peynirli, bir gün sucuklu, bir gün maydonozlu, bir gün soğanlı falan filan

bilerek yapıyosunuz dimi lan? mutfağa giremiyorum diyorum ya lan yok mutfak evde kapadık kitledik.

teallam.

neyse nugget iyimiş meyve salatası da olabilir sigara böreği için tava lazım yine kaşarlı simit için filan da dışarıdan almak lazım hem doyurmaz hem doyuracak kadar olanı sürekli yiyince para bırakmaz. sandviç de yapabilirim en azından biraz daha insan gibi beslenmiş olurum.

çoğu insan hoşlanmayabiliyo ama benim hızlı tariflerimden biri, ton balığını alıp az ketçap az mayonez ve bol karabiberle güzelce pate yapmak ve ekmek arası yemek. bir de bazlama ekmeği alabilirsin, içine istediğini koyarsın.
paran bolsa hazır yemeklerden de alabilirsin, ısıtıp yersin.

@kediebesi enteresanmış denerim fırsat bulunca.

dilimlenmiş salam kaşar falan al, sabahları ekmeğin arasında ondan ye

para biriktir, bulaşık makinesi ve fırın al.

hem bulaşık gözünde büyümez, hem de daha çeşitli ve sağlıklı yemekler yapabilirsin.

örnek: fırın poşetine doldur tavuğu, soğanı, sarımsağı, patatesi, havucu ya da evde ne varsa... ver fırına yarım saat sonra döndüğünde yemeğin hazır. Hem bunun bulaşığı da yok.

@17 panda gucu fırın var da işte yine temizlemesi filan. ayırca yapmasına yapıyorum arada zaten lan her gün öyle düzgün yemek yiyesim gelmiyor uğraşmak istemiyorum tosta filan sarıyorum işte. ha ne diyodum makina da düşünüyoruz nüfus ikiye katlanacak bi aya o zaman alıcaz bi tane para biriktirip.

donmuş besinler, meziz mezeleri(patlıcan salatası fln), ton balığı

ekoletin falan hazır dönerleri var hem et hem tavuk. ısıtıp ekmeğin arasına koyabilirsiniz ketçap ve belki domatesle birlikte. mikrodalga var mı? varsa kare dilim ekmeğin üzerine domates ve onun üstüne kaşar koyup 1 dakikada kır pidesi elde edebilirsiniz. aynı şey fırında da olur. bu arada fırında pişirirken alümünyum folyo ya da yağlı kağıt koyarsanız pişireceğiniz şeyin altına, fırın kirlenmez, folyoyu çıkarıp atarsınız o kadar. tost makinesi için de geçerli bu, aklınızda bulunsun.

hazir pizza

kebap

lahmacun

lahmacun lahmacun

lahmacun lahmacun lahmacun

lahmacun lahmacun

kebap

hazir pizza

öneririm.

@vejeteryanvampir kır pidesi olayı iyiymiş bak ilk onu deniyorum

@karma, salam, biber falan olayı çeşitlendirebilirsin kafana göre. kaşarı en üste koy ki, yapıştırsın hepsini ekmeğe ;)
afiyet olsun.

sigara böreği hoşuna gitmemiş galiba ama, hazır alıyorsun 3 liraya, içinde 20 tane var, tavaya yağı koy 5-10 kere kullanırsın da, tam senlik bir yiyecek, böreği kendin sarmana gerek yok

Mobil pos cihazına sahip bir tüccar arkadaşınızdan rica edebilirsiniz ama o pos cihazına bağlı hesaba yatar. Sanırım %1,5 komisyonu var. Tabii kredi kartı ile alışveriş göründüğünden fiş de kesilmesi gerekiyor. %18 KDV de ordan. Ohooo..

komisyoncular var kartına göre %10 falan kesiyorlar taksit yapıyorlar borcu

eleman kredi kartından nakit çeksin

yapabilirsin ama yasal değil. 3 litre olayı bagajı da kapsıyor ve duty free ile de kısıtlı değil. amsterdam'daki herhangi bir markettan aldığın içki dahil. tabi %99.9 20 litre getirsen bile kimse sana bir şey sormayacaktır.

kontrol edilmedikçe hiçbir şey olmuyor. kontrol edilmesi de çok düşük bir ihtimal.

dediğiniz şey tarafımca 1 hafta önce yapıldı. çatır çatır giriyorsunuz.

amsterdamda alkol duty freeden daha ucuz olabilir.

Mmmmmmmm... Olur

oluyor, hatta kargo ile uğraşmak istemezsen mağaza teslim opsiyonu seçip oraya arkadaşının adını da verebiliyorsun, hatta bilgisayar ipad'in arkasına ismini falan da yazdırabiliyorsun

üzerinde the original french press bodum yazıyor, kısa tombik birşey bir çorba kaşığı koydum, bakalım nasıl olacak

bir sonraki level için bknz: www.tefal.com.tr

kaynar su yerine kaynamaya yakın su koyarsan lezzeti daha güzel oluyor bu arada.

her fincan için ağzına kadar dolu bir tatlı kaşığı kahve, 1.5 fincan su koyuyorum ben.

"Neredeyse sürekli şehir içinde ve yoğun trafik saatlerinde kullanılacak; dolayısıyla yakıt tüketiminin bu koşullara göre düşük olması gerekiyor." start stop özelliği olan araçlara bakmanızı tavsiye ederim. Örn: fiat punto

ayrıca o fiyata,o km'lerde, otomatik araç bulmanız biraz zor gözüküyor.

Bir eksiği gediği vardır belki bilemiyorum da, şöyle 2 tane punto ilanı var aslında


www.sahibinden.com

www.sahibinden.com


Start-stop yok tabi galiba bu modellerinde, o ayrı

www.sahibinden.com

bir program olsa bu şartları girip 'araç bul' deseniz 'arama kriterlerinize uygun araç bulunamadı ' der.Yani ben öyle düşünüyorum.Bazı kriterlenizle oynamanız lazım.mesela fiyat veya model yılı.Hem şehir içinde kullanılacak, hem otomatik! olacak hem benzinli! olacak, hem az yakacak? 1.2 litre motoru olan otomatik araç var mı bilmiyorum ama, 1.4 litre motoru olan otomatikler bile artık cayır cayır yakıyor.Zaten bu ülkede hamdolsun artık az yakan araba yok.Yakan ve çok yakan araba var.

Kriterleri esnetin en yakın olanları söyleyin o zaman, neyin derdini yaptınız bu kadar?

Honda Jazz. Belki 1000-2000 tl yukarı çıkmanız gerekebilir.

206 cc

fiat olmasın abi ya. benim birkaç model tecrübem oldu kısa kısa, hiç birini beğenmedim. punto yerine corsa, clio falan düşünebilirsiniz bence.
honda jazz candır, nispeten az yakar memnun eder.

aylık kapıcı temizlik vs gibi giderler ortak, yapıya yönelik boya badana tamirat metrekareye göre.
Garaj konusunda bence 1+1'de oturana az büyük evde oturana çok verilmeli.
3+1'de aile yaşayacak mesela baba anne çocuk 3 araba olacak 1+1 de bekar yeni evli yaşayacak 1 araba olacak..

expedia.com
kayak.com
flypgs.com
sıradan bakacaksın ne var ne yok bütün uçuşları listelerler.
Havaalanı seçerken sabiha ve atatürkü ayrı ayrı aratman gerekebilir.

skyscanner'a da bak

kayak, skyscanner ikisi de expedia'nın sistemini kullanıyor. ikisi de sana aynı sonucu verecektir.

direk uçuşlar pahalıdır büyük ihtimalle. madrid'e gidip oradan gitmeye bakabilirsin. otobüsle 3,5-4 saat sürer. hem madrid'i de görmüş olursun.

Hoca ile konuşacak
Bölüm sekreteri ile iletişimde olacak
Bölüm başkanı ile konuşacak derdini anlatacak.
Baktı olmuyor zaten tek ders ise dava açacak

hoca ile konuşuldu. dilekçe verildi okula. ancak sınava bile girmemiş gözüküyor arkadaşım. okulla iletişim halinde ama okul bekleyin demekten başka bir şey yapmıyor.

zaten yapılabilecek her şey yapılmış. sınav gözetmenini tanıyorsa (bazen okutmanlar olur malum) o gün sınavda olduğunu kanıtlaması için yardım istesin. ve kesinlikle işin peşini bırakmasın derim. bi kaçarsa ipin ucu toparlamak zor olur. ha bi de hocayla dikleşmeisn yok dava açarım filan diye. sonra alimallah geçirmez o tipler..

sınav yoklamasında adı yok mu elemanın? :s

eğer arkadaşın yalan söylemiyorsa şahit bulup dava açsın

sınavlara girilince imza kağıdı dolaşır, o öğrencinin sınava girdiğini ispatlamak için imza attırılır.

Son olarak, şahit olarak gösterebileceği gözetmen ya da sınava giren başkalarını bulacak.

sınav yoklamasına imza atmış olması lazım evet. yok mu böyle bir şey?

sınav yoklamasında imza atılır, o imzayı neden atmamış?

sınav yoklamasına imza atmış ve sınavda sınıf 10 kişiymiş. içlerinden sadece birini tanıyormuş ve sohbet bile etmişler. gayet sınıfta olduğuna dair kanıtı var. hocasıyla görüştüğünde ben kağıtları zarfın içine koydum verdim diyor. ilgilenmiyor. okulun diğer birimleri deseniz allahlık. bugün aradık okulu tekrar. bekleyin diyorlar başka bir şey demiyorlar. bize oyalıyorlar gibi gelmeye başladı artık.

sizi oyalıyorlar. imza kağıdını buldurmaya bakın.

beklemeyin asla.
böyle şeyler için o imza kağıdı ortada döner zaten.
hoca imza kağıdını kaybetmiş gibi duruyo... hocadan imza kağıdını isteyin öncelikle. az çok belli olur tavırlarından kağıdın kaybolup olmadığı. kaybettiyse zaten o düşünsün. hakkını yasal yolla arayacağını söyle, hiç merak etme sakın. geçirmez falan diye de korkma.

sikeee sike geçirecek. o imza kağıdını bulmak zorunda. ya da sınav kağıdını. kağıdın yenisinin hazırlanması gibi bi durum da söz konusu olamıyo zaten.

belki "seni yeniden sınav yapayım" der... aynı soruları soracaksa yapsın. aksi takdirde sakın kabul etme. "kağıdımı bulun ya da yoklama kağıdını görmek istiyorum hemen şimdi" deyin... göstermezse dava aç zerre düşünmeden.
zaten o da işi o raddeye getiremez.

kötü yakalandı bence. kanırttır.

mezuniyet tezini yazabilmek için vermesi gereken tek ders bu kaldı geriye. ama sınav kağıdı ortada olmayınca tezi için hazırlanmaya başlayamıyor, doğal olarak tezi bu sene veremezse mezuniyeti seneye atıyor. sonuç olarak bir insanın koca bir senesini yiyecekler.

devlet üniversitesi evet ancak hocayla daha önce de başka problemler yaşadığı için açıkçası biraz şüpheliyiz durumdan. okul zaten çok umursamaz. muhatap bulmakta cidden zorlanıyor.

bir taraftan da işleri fazla dallandırarak daha fazla sorun yaşamaktan korkuyor. zira anlaşılan bu hızla seneye de aynı okulda olacak.

arkadaşımın ikinci üniversitesi ve zaten halihazırda kendi işini yapıyor. fakat okul kendi işlerinin derdine yeteri kadar düşmüş olması nedeniyle zaten uzadı. bu uzamaya artık son vermek gerek. ayrıca notların teslim tarihi çoktan geçti.

mac'de windows kullanmak tam bir ölüm onu söyleyim.
bildiğin bütün kısa tuşlar fare'nin sağ tuşu gibi kavramlar olmadığı için kafayı yediriyor insana.
Mac içinse öncelikle pad ile yapılan gesture'ları öğrenmeye bak iki parmak üç parmak sağa sola yukarı aşağı oldukça avantajlı işler. Onun dışında da bir süre sonra hızlı bir şekilde alışıyorsun zaten mac'e

www.apple.com bunlar işine yarayabilir başlangıçta.

zaten bi süre sonra alışıyosun, kendin de bulabiliyosun.

arkadaşın da dediği gibi gesture lar çok işe yarıyo, bir de command+space e basınca açılan spotlight var, hayatını çok kolaylaştıracak. zaten sonra zorunda kalmadıkça windowsa dokunmak bile istemeyeceksin.

ha bi de sıkışınca; google: how to bıdıbıdı mac yazdınmıydı, tamam.

uzun süre mac os kullandıktan sonra yeni topladığım makinama windows7 kurdum ve derin bir oh çektim.
diyesim, windwos'un işlevselliğini çok arayacaksın mac os'da.
belirli noktalar var;
1- mac os'da ntfs disklerle işlem yapılmaz. bunun için ek yazılım yüklemek gerekir.
2-dosya silmek için uygulamalar bölümünde ki programı çöğ kutusuna atmak yeterliy(miş)
3- normal şartlar altında .zip uzantılı dosyaları açamassın. bunun için de ek program gerekir.
4- safari çok dandik bir tarayıcı.
5- çizgi-roman okumak için süper bir program var mac os için. eğer böyle şeylere meraklıysan kesin kur.

aradığınız her şeyin cevabı burada: www.sihirlielma.com

geçişimi inanılmaz kolay hale getirdi, hala yeni yazılarını takip ederim. korkulacak hiçbir şeyi yok rahat olun.

@pangea'ya cevap olarak;
-zip dosyaları windows'ta da ek program(winrar) olmadan açamıyorsunuz.
-safari mac'te müthiş stabil ve hızlı, tasarımı çok hoş ve aradığınız her şey var.

@deliverance, hatali yonlendirmeler yapmayalim:

- zip dosyalari windows'ta herhangi bir ek programa gerek duymadan acilabilir,
- safari mac, rezil bir tarayicidir. mac uzerindeki performans siralamasi google chrome, firefox, safari diye gider.

mac osx'e gecisiniz esnasinda sadece windows'ta calisan uygulamalari kullanmayacaksaniz, herhangi bir sorun cekmezsiniz, hic dert etmeyin bile. kaldi ki mac uzerine bootcamp ile kurdugunuz windows da cok performansli calisir. boylelikle sadece windows'ta calisan uygulamalari da kullanabilirsiniz. (Windows ustunde SQL Server 2008, VS 2010, Oracle Express, IIS7, Photoshop CS5 kurulu makine gayet performansli calismaktadir.)

10+ yillik yazilim gelistiriciyim, Windows ve Mac OSX'i hatirlamadigim kadar uzun suredir kullaniyorum. Size tavsiyem, her seyin birebir karsiligini aramak yerine, apple yolunu ogrenin. Yani en basitinden 'sag click ile tiklayip new xxx document' demek yerine 'xxx uygulamasina gidip yeni bir dokuman olusturmak' gibi. Mac kisayollarini ogrenirseniz cok rahat edersiniz.

zip konusunda hatalı olabilirim ama safari konusunda ısrarcıyım.
mac platformunda kesinlike chrome ve firefox'tan daha stabil ve kullanımı daha kolay. hız konusunda da kafa kafaya gidebilirler sanıyorum, uzun bir süre chrome ve safari'yi birlikte kullandım, göze çarpan bir hız farkı yok. safari'deki clicktoflash ve clicktoplugin eklentileri mükemmel özellikle.

eskiden daha kalın dilimli radyatörler vardı bulabilirsen onlardan al. Onun dışında ben fakir aldım memnunum.
Halojen dediği o önündeki kısım ayrı bir ısıtıcı daha var orada ihtiyaç duyuyorsan kullanabilirsin. mesela masada oturuyorsan bacak tarafını ısıtmak için.

www.eksisozluk.com

ikinci el baksın bence, müzik aletlerinde bir hevesle alınıp satılmaya uğraşılan çok temiz bir sürü enstrüman bulmak mümkün.
dandik birşey alacağına kaliteli az kullanılmış bir ikinci el daha iyi derim.
www.sahibinden.com

bence o hocayi biraksin once. piyano piyanoda calisilir, olmadi elektronik piyanoda calisilir.

tuy kadar hafif tuslu bes oktav klavye yetecekse yanlis hocayla calisiyor demektir.

elektronik piyano olarak en bilinen seri yamaha clavinova serisidir. kawai ve roland'in da guzel elektronik piyanolari vardir.

eğer yeni başladıysa ve bunun geçici bir heves olup olmadığından emin değilse hocası gayet doğru bir karar vermiş. belirli bir seviyeye gelene kadar orgla eve yapacağı pratik yeterli olur. gerekli ilerlemeyi gösterirse kendisine bir piyano alması kaçınılmaz hale gelir. gösteremezse de verdiği paraya pek acımamış olur.

en doğrusu hocasını arasın ve hangi modeli tavsiye edebileceğini sorsun.

30-40 liraya matkap alma, güzel birşeyler al uzun süre kullan, 200 lira üstü boschlar tavsiye ederim. iki tane çin malı bozduktan sonra aldım güzelce kullanıyorum. yok illa tamir ettireceğim dersen elektrikçiler bakar ama muhtemelen motoru yanmıştır.

30 tlye matkap o kadar olur. tamir için en az 50 tl alırlar. al bi tane makita rahat et.

elektrikci derken bina elektrikçisi değil sanayi elektrikçisine götür yani. bobinajcılara yani.

ama git bosch al hem daha profesyonel hemde uzun ömürlü.

asistan 1.5
öğrenci 2.25
diğer 4.5

öncelikle bir tane ups al madem bu kadar kıymetli eşyan tek koldan besleniyor, akıma karşı korunsun, sonrasında bu ups'in ucuna sadece bir tane uzatma kablosu al bütün girdini çıktını onun üzerine koy, eğer bilgisayarınun gücü çok yüksek değilse standart 600Va lik bir ups yeter.
o ustanın dediği olsa olsa topraklı prizdir herhalde

www.vatanbilgisayar.com

su tip seyler adamını dedıgı. akım korumalı.

uzatma kablosunun uzerinde (kablo uzerinde kabartmali) 300/500v veya baska bir sey yazilidir. eger 200/300v yaziyorsa hemen degistirin. zaten xbox 200, lcd ekran 50 yer.

500v destekli uzatma kablo uzerinde masaustu bilgisayar, tasinabilir bilgisayar, yazici, amfi, modem, lamba, sarj cihazi, calisir.

bazi elemanlar guc kaynagi al gibisinden cevaplar vermekte. yahu.

v voltaj w guc demek bu arada. sebeke 220v dir tr ve avrupada. v degerıne degil w degerıne bakcan. arkadas karıstırmıs da. gerek yok. linkini verdigim urunlere bakcan sen.

hacı sen ne yaptın ya bu kadar ürün peşpeşe takılır mı.

neyse en temizi ups tabi ki, hem ilerde elektrik kesilirse ya da gerilimde oynamalar meydana gelirse rahat rahat elektronik eşyaları korursun.

akım koruyuculu priz de güzel çözüm ancak bence 70 lira vereceğine 100 lira ver ups al.

okyanusta falan kendi havasında takılması gereken hayvanların camların arasına hapsedilmediği bir eğlence bulup, oraya gidin bence.

ben ilk açıldığı zamanlar turkuazoo'ya gitmiştim. tünel gerçekten güzeldi. başının üstünden balıklar geçiyor falan. diğerine hiç gitmedim.

yunus parkına gidip eziyet çeken yunuslarla poz verin, o da iyidir.

ikisini de gezdim,
turkuazoo daha güzel geldi bana

adama saldırmışsınız ama bence balıklar şu an daha güvende. okyanusta piranasıydı, köpek balığıydı, balinasıydı, trollüydü kelle koltukta olacaktı balıkceğizler. ama şimdi ne güzel yediğin önünde emediğin arkanda. yanlış mıyım?

sabah dokuz - akşam beş mesai, ay sonu geçim derdi, fatura derdi, çocuk okutma derdi, asgari ücret derdi olmayan, çünkü hapishanede hücreye tıkılmış olan bir insan kadar özgürler.

kocayusuf, hangisini seçerdin?

Akvaryum ile yunus parklarını ve sirkleri karşılaştıranlar olmuş. Bu kadar hayvansever ve ahlak kodlarınız yüksek seviyede ise size göre kedi-köpek sahiplenilmesin, çünkü onların da özgürce dolaşma hakkı var. Ev kedileri küçücük evlerde tutulmasın, sokağa salınsın. Boynuna tasma geçirilerek köpekler dolaştırılmasın. Sokak köpekleri kısırlaştırılıp kulaklarına etiket vurulmasın, çünkü üreme hakları yokediliyor. Ondan sonra mahallede başıboş köpek sürüleri dolduğu zaman, size veya başkalarına saldırdıklarında belediyeyi arayıp şikayet etmeyin. Gidin bir bakın bakalım o köpeklerin tutuldukları hayvan barınakları nasıl yerler, hangi şartlarda o hayvanlar yaşamaya çalışıyor. Aynı mantıkla tümden bu barınakları kapatmak lazım. Şu aşağıdaki başlığı okuyun bakalım nasıl şeyler oluyor o "barınak" denilen yerlede.

(bkz: hayvan barınağı)

Bundan sonra tavuk filan da yemeyin. O tavuklar normal beslenme süreçlerinin beşte biri sürede yemler ile şişiriliyor. Hiç güneş ışığı almadan, iki adım atacak yerleri olmadan besleniyorlar. Sadece "serbest gezinen köy tavuğu" ve onların yumurtalarını yiyin. (Büyük marketlerde organik ürünler kısmında bulursunuz, bir de fiyatlarına bakın bakalım. Sonra düşünün bu besi tavukları nasıl bu kadar ucuz olabiliyor diye)

www.sarktelgraf.com
(bkz: tavuk çiftliklerinde tavukların kesilme yöntemi)

Ayrıca Amerika'da, Avrupa'da etler ucuz, bizde hayvancılığı bitirdiler, etin kilosu olmuş 25-30 lira diye de sızlanmayın.

(bkz: food inc.)

Balık çiftlikleri de kapatılsın. İnsanların yemesi için ufacık havuzlarda bu hayvanlar hapsediliyor. Sadece tekne balıkçılığına izin verilsin. Alabalık tesislerine gidip de balığınızı da canlı olarak oradan seçmeyin bundan sonra.

Az önce "the island" adlı filmi izledim ve şöyle bir söz vardı: "biftek tüketenler, bir ineği yediklerini bilmek istemezler."

Akvaryumlar sirk, yunus parkı veya hayvanat bahçesi değildir. Balıkların bilinç düzeyi ile memeliler arasında dağlar kadar fark vardır.

Yukarıdaki arkadaşlar bir düşünsün bakalım tavuk çiftliklerinde kendi pislikleri içinde, ömürleri boyunca güneş görmeyen, yerlerinden kımıldamayan tavukların durumu mu daha kötü yoksa dev akvaryumlar içinde gezinen balıklar mı.

@beetlejuice: Ahlaki sınırları nasıl belirlediğiniz ve hayvanların özgürlüklerini nasıl algıladığınız önemli. Benim de kedim vardı, yıllarca bizimle birlikteydi ve evde olmaktan çok mutluydu, sürekli bizimle oynardı, dışarıyı çıkmayı hiçbir zaman istemedi. Tanıdığımız bir bayanın baktığı 7-8 kedisi var, sokaktaki kedileri de besler. Baktığı bu kediler istediği zaman gidip gelirler ama çoğunlukla evde kalmayı tercih ediyorlar. Sonuçta istedikleri yiyecekler önlerinde hazır, "arkadaşlık edebileceği" kediler de var. Hele bir tanesi hiç dışarı çıkmıyor.

Ya da bir sürüdeki koyunlardan hiçbiri şöyle çıkıp dolaşayım, farklı yerler göreyim demiyor. Yiyecek ot bulmaları onlar için yeterli.

Şu yazıyı okuyun: www.aquahobby.com

Birkaç kısmı alıntıladım:

"...The only difference between this fish and the chicken or pig is the final objective to which it's destined. In this aspect the ornamental fish should be regarded at the same level as domestic cats and dogs. I think they're even in advantage in comparison to chicken and pigs, except of course for those poor fish that end up in totally inappropriate home aquariums..."

"...imagine someone thinking that a dog must be unhappy because it only drinks water all its life, and was never allowed anything delicious like a soft drink or an orange juice.

In general, expectations in the life of animals are MUCH, MUCH less complex than humans. I remember seeing an American study on the behavior of dogs, that demonstrated the concept of "paradise" for a dog. Paradise seems to be no more than lying around all day doing absolutely nothing, all of its life, which for a typical human would be painfully frustrating in the long term.

Back to the fish in aquariums, it's important not to fall in the trap of imagining how *we* would feel if we were in the same situation as them, but rather to search for indicators that they are indeed having their own expectations reasonably met. This obviously isn't easy to identify, but in general I would say that, if a fish is being adequately fed, displays good health, has a normal interaction with its aquarium companions (maybe even forming pairs and breeding, but this is not a necessary requirement since it doesn't happen to all in nature either), and the aquarium is such that the fish is capable of normal development, then this fish is truly "happy"."

"Hayvanlara karşı etiğe aykırı davranışlar" tam olarak neyi kapsıyor? Atların üstüne eyer, ağzına yular geçirmek etik midir? İnsanoğlu bu hayvanları güya "ehlileştirmiş", üstüne binip göçlerde kullanmış, yük taşımış, savaşmışlar. Köylerde eşekler yük taşımak için kullanılıyor. Hayvanların mal olarak görülmesi değil mi bu? Atlar, eşekler, develer vs. "iç güdüleri ve özgürlüğü ellerinden alınmış canlılar" mıdır?

Koşulları ne kadar iyi olursa olsun her türlü hayvan barınağı akvaryumlardan daha iyi değildir. Köpeklerin içgüdüleri koşmayı gerektirir. Balıklarda yer değiştirmenin amacı ise üreme, besin bulma ve avcıdan kaçınma. Yunus, balina, fok gibi sosyal canlılar değiller.

Konu dışı olarak genel anlamda ahlaki sınır meselesiyle ilgili olarak bugün Cnbc-e'de "You don't know Jack" adlı film vardı. Türkiye'de ötanazi hakkı yokken, hatta cinayet suçu sayılırken kürtaj hakkı tanınıyor. Acılar içinde hastalıktan ölecek birisi *kendi* yaşamının sonlandırılmasını istemeyezken sırf birkaç dakikalık zevk sonrası kendi salaklığınız sonucu korunmadığınız için *başka* bir canlının yaşam hakkını sonlandırabiliyorsunuz.

dvd player'ın yazılımı eskidir sadece tek satır okuyordur, veya türkçe karakter okumuyordur türkçe gelince kalanı yok oluyordur.
Bilgisayarda dene aynı sorunlarla karşılaşıyorsan bu dediğim sorundandır büyük ihtimalle

tum altyazilarda ayni sey oluyorsa tamamen dvd player kaynaklidir. ayarlarini karistirin derim.

bios'dan boot drive önceliğini c yapın

cumartesi gecesi çok zor o iş

line?

küçük beyoglu bir ihtimal kalabalık olmazsa

Önceki maaşların ne kadar?

ya mesele önceki maaşım ya da benim talep edeceğim miktar değil aslında, bilmek istediğim böyle bi şirketin çıkabileceği max. rakam nedir gibi.

7.000-8.000 arası diye düşünüyorum.

7000-8000 çok iyimser bir yaklaşım olur. minimum 3000 lira verirler 5500-6500 civarı da tavan olur.

sirketin ismi,cirosu,profesyonelligi de önemli kesinlikle,uluslarasi mi bu da önemli.

www.teknosa.com
edit: fiyatı 1500 gibi bir şeydi. linki atınca inceledim, fiyat artmış fakat başka bir yerde aynı modeli bulursanız tavsiye ederim.

arkadaşın verdiği linkteki makinenin aynısı ancak ram'i 4gb. istersen 4 daha takıp canavar yaparsın.

www.mormani.com

DELL XPS derim, başka da bişiy demem.

ha bi de teknosadan 500 metre uzak dur!

darty'ye bak, mediamarkt'a bak, hiç olmadı vatan kompütere bak. ama teknosa? no way.

www.dellbilgisayar.com
kesinlikle bu M modellerine bak, masaüstlerinden bile daha başarılı performans veriyorlar ve çok kaliteli ürünler yıllarca sorun çıkarmıyorlar, specleri kendin seçmen lazım tabi..
lattitude vostro modelleri daha alt kalitede kalıyorlar ürün olarak.

pcdepo.com

windows yok içinde. bunu kullanıyorum ben, çok memnunum.

gördüğün gibi teknosada 6 gb lısı 2000 lira iken burda 8gb lısı 1300. :)

Tam tutuyor mu bilmiyorum ama:

en.wikipedia.org/wiki/Smoking_(cooking)

dry aged den bahsediyorsun sanırım:
en.wikipedia.org

Bunun haricinde, pişirmeden çok 0-5 derecede eti tutup (kuru soğutma gibi bir adı vardı sanırım) etin dokularının bozulup ağızda dağılacak kıvama gelmesini sağlandığı metodlar var, bunu sanırım günaydın et yapıyor, etin dış kısmı çürüyor ancak içi yumuşacık oluyor(muş)

Bahsettiginiz gibi sicakta bekletilmesini hic duymadim. kuru dinlendirme var ama o da bayagi sogukta yapiliyor.

Bir de ilginizi çekebilecek "sous vide" tarzı pişirme yöntemi var, (tercihen ilk olarak mühürleme işlemi sonrasında)eti bir vakumlu torbaya koyup, 50-60 derecede su dolu tencereye atıp saatlerce pişirmek de güzel bir metod.

en.wikipedia.org

taş çatlasa 20-30 liraya takarlar sorun olmaz, ama eski teybin çerçevesi yenisine uymazsa çerçeve alman gerekir.

yeni aldığın teypte iki adet uzun çubuk olacak. mevcut teybinin yanlarından ittiretek ilerideki bir mandala serbest bırakıyorsun ve teybin yuvasından ileri doğru geliyor. sonra elinle çekiyorsun teybini, arkasında bir soket ve anten bağlantısı var. bu bağlantılar priz-fiş gibi standart ölçülerdedir. yeni teybini aynı yere takıp, arabadan gelen soketleri teybin ilgili yerlerine takarsan montajı yapmış olursun.

ya da 20 lira verip bir oto elektrikçide yaptırabilirsin.

abs'yi anlatıyormussun gibi.

abs tepkisi o. aşırı basımda geri tık tık tık diye teper. normal.

takır takır takır diye bir ses de duyuyorsan abs'dir o.

abs dir abisi.

driver'ı yükleyememiş olabilir.
Donanım'dan ? olan bağlantı varsa onun üzerine gelip driver update demeyi dene.
Bir de restart atmayı dene.

ray charles - i got a woman

Ray Charles I've got a woman

denia ayısı değilim diyor o suda götüm buz tutar demek istiyor. holeu anlamadım ama.

biraz kötü bir ingilizce ile yazılmış sanıyorum.
Rusya'dan mı geliyor bu mail. Kereschenie onların günahdan arınmak için yaptıkları bir seramoni, günahlardan arınmak için soğuk suya gireceklermiş, ancak o üşüdüğü için, Mors(Walrus) olmadığı için üşüyor. Suya giremeyecekmiş falan..

ya ingilizce bitik orda tamamız da..
deniz aygırı nedir yahu ona takıldım ben? o hayvanla mı suya giriyoloar yanı

Buza açılan delikte yüzmem, deniz ayısı olmadıkça demiş.. Soğuk geçirmez değilim ki böylesi vucüdunu hazırlaman gereken ayinde bık bık bık.. Cümleler eksik ve kullanılan ingilizce translate terk.

Kereschenie olayına bakarsanız, buza haç şeklinde bir delik açıyorlar ve içine atlıyorlar falan.

sadece suya girip çıkıyorum, o delikte yüzmüyorum sonuçta ben walrus değilim insanım ben diyor.

bildiğimiz pci portlarına girmesi lazım o kartın.

www.youtube.com

bambaşka bir port gibi duruyor. hardware-review24.com

laptopta xgp portu olması gerekiyor ki hiç görmüşlüğüm yok. ayrıca ati'nin bir teknolojisiymiş dolayısıyla muhtemelen sizin makinada yok zira onboard ekran kartları intel marka oluyor.

netbook tarzı şeylerde var kanımca bu özellik sadece.Malum netbook olayı küçüklük önemli falan. Böyle olaylara girmektense alırken dikkat etmek gerek. Yeni bir pcyi değiştirsen daha ucuza gelebilir ekran kartlı bir pc.